Bizler “GENÇ KALEMLER KULÜBÜ” öğrenci ve öğretmenleri  güzel bir sonbahar günü  yazar  Sait Faik’in  öykülerinin izini  sürmek onun gözünden Burgazada’yı  tanımak ve anılarının gölgesinde senaryolaştırdığımız  “Ada’daki Ayna”hikayesinin  filmini çekmek için  Burgazada’ya gittik.

Sabahın ilk saatlerinde “Adalar  Vapuru”na  binmemizle başlayan  Ada hikayemiz  martıların eşliğinde dalgaların sesiyle  görsel bir şölene dönüştü . Ada girişinde ev sahibimiz Sait Faik’in bir heykeli karşıladı  bizi ,sanki  evime  buyurun der gibiydi.Güzel bir bahçenin içinde “Sait Faik Müzesi”olarak düzenlenen evde geçmişe yolculuk yaptık.Yazarımızın  güzel anılarını yansıtan  eşyaları ,el yazmaları ve bir döneme ışık tutan mobilyalar gözümüze ilk çarpanlardı.Hikayelerini bahçede yazdığını öğrendiğimiz ustanın bunları temize çektiği yazı masası,kimliği, reçeteleri, okul çantasının yanı sıra fotoğrafları ve mektuplarıyla bezeli evini heyecanlı bir  ilgiyle gezdik.Yüreğimize buram buram sinen sanat kokusu ve elimizde yazarın kitaplarıyla ayrıldık evden  ve  Ada’yı keşfetmek yola koyulduk.Baharı anımsatan erguvanlı sokaklarda neşeyle dolaşarak en güzel mekanlarda filmimizi çektik.Bisikletlerle çocukluğumuza döndük,yarışlar yaptık,iskeledeki cafede pastalar yedik.

Vaktin nasıl geçtiğini anlayamadığımız bu güzel rüyadan 15.30 vapurunun sesiyle uyandık.Öykülerini yazması için Ada’da bıraktığımız Sait Faik’le bir gün çok sevdiği İstiklal’de buluşmak üzere sözleşerek İstanbul’a doğru demir aldık.