
Tarih | : | |
Yer | : | Uğur Koleji |
Açıklama | : | Ergenlik dönemi yetişkinliğe geçişin ilk basamağı olup hem fiziksel hem de ruhsal anlamda en çok değişikliğin yaşandığı dönemlerden biridir. Ergen psikoterapisti Talat Parman’ın kaleminden ergenliğe giriş “yas dönemidir”. Peki neyin yası? Çocukluk döneminin bitmesine duyulan hüznün yasıdır. Çünkü ergen, giden çocukluğun bir daha geri gelmeyeceğini bilir ve işte bu nedenle mutlu ergen yoktur. Bedensel ve ruhsal değişimlerin aynı anda yaşanması da hem ergende hem aile ile ilişkisinde sarsıntılara sebep olur. Genellikle 11-13 yaşları arasında başlamasına rağmen genetik, fizyolojik ve sosyolojik durumlar ergenliğin başlangıcında önemli rol oynar. Birçok ailede çocuğun, anne babanın isteklerine karşı gelmeye başlaması, “asi”, “dikbaşlı” bir hal alması ile çocuğun bu evreye girdiği düşünülür.
Ergenlik dönemi aileler için zorlu olduğu kadar, artık çocukluktan yetişkinliğe geçiş yapacak bireyler için de oldukça zor bir dönemdir. Çünkü artık dışarıda doyasıya oyun oynayamayacak ve belki de sevmediği değişimler yaşayacaktır. Aynaya bakmak, bedenindeki değişimleri anlayıp kabul etmek ergen olan bireye sancılar çektirecektir.
Ergenlik dönemi çok kapsamlı bir konudur ve pek çok yeniliği ve değişimi beraberinde getirir. Ergenlik döneminin ilk sinyalleri olarak görülebilecek yukarıda belirttiğimiz davranışların yanı sıra bireyde fiziksel, zihinsel, sosyal ve duygusal anlamda daha pek çok değişim meydana gelir. Bunları temel hatlarıyla dört başlıkta özetleyebiliriz.
Fiziksel değişim
Ergenlik döneminde yaşanan fiziksel değişimlerin temelinde iç salgı bezlerinin salgıladığı hormonların artması yer alır. Özellikle ergenlik dönemi ve cinsel gelişiminden sorumlu olan hipotalamus bu dönemde oldukça aktif hale gelir böylece cinsiyet ve büyüme hormonları salgılanır. Bu dönemde görülen değişiklikler şu şekildedir: Bedensel büyüme hızında artış, boy uzaması, kilo alımı. Bu durum kızlarda erkeklerden ortalama iki yıl önce başlar. Beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmezse bu dönemde alınan kilolar obeziteye sebep olabilir. Çoğu ergen bu dönemdeki vücut yapılarını beğenmez ve bu da özgüvenlerinin düşmesine neden olur.
Zihinsel gelişim
Ergenlik döneminde özellikle beynin frontal lobundaki sinir hücrelerinin bağlantılarının artması ve güçlenmesiyle zihinsel anlamda pek çok olumlu değişim ve gelişim meydana gelir. Bunların başlıcaları: Bu dönemde bireyler kendilerine döner, her şeyin üstünde olduklarını, eşsiz ve incitilemez olduklarını düşünürler.
Benlik algısı ve kimlik arayışı
Benlik algısı bireyin bilinçli bir şekilde yaptığı, kendiyle ilgili algı ve değerlendirmelerinin bütünüdür. Kimlik ise benlik algısından daha kapsamlı, bütüncül bir yapıya sahip olup yaşamımızda yaptığımız seçimleri, geleceğe yönelik planlarımızı kapsayan ve bütün hayatımız boyunca devam eden bir kendini bulma ve değişim sürecidir. Bu dönemdeki en belirgin özelliklerden biri bireyin kendini tanıma çabası ve kimlik arayışıdır. “Ben kimim?”, “ileride ne olacağım?”, “toplumdaki yerim ne?” gibi sorular bu dönemde zihinlerinde sıkça yer eden sorulardır. Bu nedenle kişi çok farklı ve birbirine zıt görünen roller denemeye çalışabilir. Kendiyle ilgili tutarsız düşüncelere sahip olabilir. Yaşadıklarıyla ilgili abartılı çıkarımlar yapabilir. Çocukluktan gelen suçluluk, aşağılık, utançlık gibi duygulara aile ve toplum baskısı da eklenince bu dönem kimlik bocalaması halini alabilir.
Aile ve akran ilişkileri Bu dönemde ergen dış dünyaya yönelir.
|